30 Aralık 2008 Salı

Bilgi Teknoloji


Onca yazı var ki; google a bir kelime girince binlerce şey döküyor. Bilgi eskiden daha değerli idi sanırım. İnsanlar kütüphanelere gider yazar veya kitap adıyla kaynak ararlardı. Fotokopide yoktu hem insanlar oturur yazardı . Gün gele bilgiler ortaya döküle dese padişah, ferman buyursa kelleler giderdi bu yolda herhalde. Aradan 1 yüz yıl geçti bak şu hale. Ya bir medya patronuna yaslanacaksın , yada aykırı yazılarla ortalığı karıştıracaksın. Yada önde gelen 5-10 yazardan biri olacaksın. Teknoloji onu da halletti gerçi hoppp *3 korsan piyasada. Bilgiye para kazandırmanın yolu bu olsa gerek. Onca emek onca gayret, sonuç kapital arama motorları internet eşittir millyarlarca dolar site değeri...

15 Aralık 2008 Pazartesi

Geçmişten Öngörüler

"21nci asır ferdin asrıdır , bilgi asrıdır. Bu asırda fertlerin kitleler halinde değil, daha çok ufak gruplar ve tek tek çalıştıkları, bilgisayar, telekomünikasyon, nakliye, inşaat, turizm gibi ekonomik faaliyetlerden oluşan hizmet sektörü, toplam işgücünün yüzde 80'inden fazlasını istihdam edecektir."

Turgut Özal 92 Izmir iktisat kongresi

Takvim / Yeni yıla çeyrek ay kala...

"Yıllar mı hızlandı yoksa?
Ne çabuk geçiyor upuzun günler geceler
Daha dün gibi derler ya hani
Meğer herkes kurarmış böyle cümleler..."

4 Aralık 2008 Perşembe

Atatürk / Devletçilik Devamı 1

CHP nin 1931 Programının 3ncü ve 4üncü kısımları iktisat ve maliyeyle ilgilidir.
Öncelikle değerin emekle yaratıldığı saptanır. Ricardo'dan Marx'a uzanan ekonomi politiğin temel tanımıdır bu:
"Sermayenin biricik kaynağı millî emek ve tasarruftur."
Başlıca siyaset dengeleri aşağıdaki gibi özetlenebilir:
- Dış ticarette ödemeler dengesi,
- Denk bütçe,
- Vergi ve gümrük kanunlarını geliştirmek,
- Çiftçiye kredi ve kooperatif,
- Küçük esnaf ve zanaatkâra destek,
- Sanayiye korumacılık,
- İşçiye iş kanunu,
- Ticarete teşvik.
Diğer yandan bütün bu siyasetlerin hayata geçebilmesi için ülkenin altyapısının kurulmasına ilişkin görevler saptanır: Ormanları ve madenleri işletmek, demiryollarının, şoselerin (karayollarının) ve limanların inşası, sulama, kara-deniz-hava taşımacılığının geliştirilmesi, hayvancılığın ve balıkçılığın teşviki ve hayvanların ıslahı...

2 Aralık 2008 Salı

Sezen den İzmir'in Kızları

Sabah gelirken arabada dinledim...

Bildiğimiz işveli Sezen. Fayton ve topuk tıkırtıları arasında kordonda etek uçuşturuyor. ..
Hiçbir topuk tıkırtısı bu kadar Davetkar çalamaz, Bir göz vuruşuyla yerle bir eder
Böyle bir şey olamaz :)


Sezen Aksu - İzmir'in Kızları

İzmir’in kızları bir elinde de cımbızları
Dişidir, anadır, efedir gidinin tatlı huysuzları
Çıktılarmıydı ipek çoraplarla kordon boyuna
Savaşta da, aşkta da esaslıdır kadın duruşları.

Hiçbir topuk tıkırtısı bu kadar Davetkar çalamaz
Bir göz vuruşuyla yerle bir eder
Böyle bir şey olamaz.
Körfezin yakamozu, yıldızı,
Keskin tuzu tadındaParfümü meltem
Yasemenler açar balkonunda

İzmir’in kızları
Korku yok kitabında
Çal bre bir harman dalı,
Delikanlı makamında.

İzmir’in kızları
Ayıptır söylemesi laf aramızda
Sevişe sevişe de ölür,
Dövüşe dövüşe de icabında

Baba sen de ne biçim takardın
Kısacık eteklerime benim
Merdiven altında
Dizimden belime kıvırıverirdim

Balkona çıkar makber okurdum
Köprü inlerdi
Öyle sert sert bakardın kiAy! zor yetişirdim.

Baba sen anasına bakıp da
Kızını almayacaktın
Küfürlerine anneannemin
Öyle gülmeyecektin.

Daha görür görmez
Cigarasını tellerdirdiğini
Şehriban Hanım’ın
Su yeşili gözlerine dalmayacaktın

İzmir’in kızları çırasını yakar adamın.

28 Kasım 2008 Cuma

Hafıza Omadığı Zaman?

Dün akşam eve dönüyorum...
Sitenin girişinden içeri daldım arabayla. Park yeri ararken, dış alanlarda hiçbir yerde kalmadığını gördüm. Apartman altlarındaki kapalı alanlarda boş yerler olabiliyor ancak oralarda son derece dar ve manevra alanları ınırlı. Neyse mecburen bizim bloğun altındaki kapalıyı daldım. Ancak boş yer yok. Diğer blok ? Orda da yok. Ters tarafta başka blok ? Evet burada bir tane buldum . Neyse park ettim aracı , çıktım parkten eve doğru yürürken, farklı bir yere fark ettiğimi düşünerek sabah aklıma gelmez diye düşündüm bir an :) İşte nerden çıktı ise bir an aklıma öyle geldi. Hafıza olmasa ne olurdu diye...

24 Kasım 2008 Pazartesi

Ceviz Ağacı

Bulunduğu m2 den bağımsız bir adam ....



Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda,
budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,
koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.
Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.
Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul'a.
Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.
Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul'u.
Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
Nazım HİKMET

Vergi




Bu aralar gözüm vergi levhalarına takılıyor gittiğim mekanlarda...

- Lastiği değiştirecekler bakıyorsun 556 YTL Vergiye esas gelir beyanı /sene 2007/mekanda 4 kişi çalışıyor birde patron var , yarım saatlik 4 kış lastiği / balans işlemi 40 YTL.
- Eczaneye girdim gözlerime inanamadım. 94000 YTL /sene 2007/helal olsun gösterdiğin buysa bide yarısını gösterdiyse diye yıllık kazancı hesaplandı hemen , eczacı mı olsaydık diye iç geçirildi :)
- Yemek yedim çıkıyorum , mekanda 8 kişi çalışıyor, vergiye esas kazanç 5600 YTL /sene 2007/ bravo diyorum! ayda 500 ytl bile değil , git lan git kapat şu dükkanı diyesim geliyor... Bir taraftan da eleman siyasetin içinde , al sana şeffaf siyaset :)
- Yaklaşık 100 kişinin çalıştığı bir Kobi de vergi levhasını görüyorum ... 12125 YTL /2007/ kapıay bakıyorum : 1 mercedes S bilmem kaç, birde Range Rover. X abi nerde oturur diye çıkarken güvenlikle laflayım diyorum ; Oturduğu yer boğaza nazır 2 milyon dolar dan az değildir abi bunun diyor güvenlikteki ...

Üstteki gelirler, ülkemizdeki kayıtdışılığın boyutlarını yansıtıyor olsa gerek. Bu tip insanlar araştırıldığında, çoğunun lüks arabası, yazlıklar kışlıklar, bankalarda yüklü hesapları, özel okullara gönderilen çocuklar, statlarda localar vb... farkedilecek.
‘Değirmenin suyu nereden gelmekte?’ diye, neden sorulmuyor ? Kredi kartı harcamalarına bakılsa bile bu ortada olacak. Bir de vergi dairesinde kaydı olmayan, öyleleri var ki aylık harcamaları, dudak uçuklatır. Dokunulmazlığı var bunların. Bunları inceleyip sorgulayacak yasal mevzuat, son derece yetersiz, yok desekte olur!
İlk olarak : Hayat standardı esastır dan başlayarak , gideceksin çökeceksin ; vay efendim müdrüm çay söyleryim akşam akalım birlikte, var mı bir ihtiyacınız ? çocuklar halletsin hemen , taksitlerinizi biz yatıralım bizimkilerde var ne olacaklara kulak asmadannn... güvenlik önlemine ihtiyaç var çokk.... Bununla birlikte niyeti düzgün mükellefleri de korumak gerekiyor. Neyin nasıl yapılacağı belirsiz değil yeter ki arkasında durulsun, planlansın, hayata geçirilmek istensin. Birileri için vergi cenneti olurken , diğerleri için cehennem olmasın...

İddaa


Bu hafta doğru tahmin ettiğim maçlarla çocuklara para kazandırdım :) Büyük oyuncuyuz ya 5 maçın yanına 3 daha ekle 8 maç olsun, ganyan yükselsin. 5 maç tutar 3 ün1 i ok kuponu da ad verdi bizde , three in one ile kaldık elimizde...
Akşam bakkala gidiyorum yine önüme kupon getirdiler bu tutar mı abi ? Bak dedim şunu çıkarın bunu alt yapın , ok dir bu kupon dedikten sonra , şişşt bak benide ortak edeceksiniz bundan sonra ! Abi ayıpsın tutsunda senide görürüz karşılığı...

Akşam son kuponu yapacağım , çocuğa soylediğim 5 maç + 1 de son anda yine bir fantezi ekledim.

Sonuç + 1 den yine yattık. Hep demişimdir 5 maçtan fazla oynanmaz bu ... Büyük oyna az maç oyna ortadaki maçları iyi analiz et doğru tahmin et... Kılla tüyle 1.10 la uğraşma diye... Ben böyle derim de yine o an bildiğimi okurum...

20 Kasım 2008 Perşembe

İzmir'e İzmir


İzmir-İstanbul-İzmir-İstanbul dayım yine.... Döngüm geçmişte olsa eşleşmez değildi hani ... Bu bir şiir formatında ama alt alta düzenlemedi bu melet yada ben ayarları beceremedim :)...


İstanbul’lar dolusu bir isteksizlikle Gelişimi hatırlıyorum sana İzmir


İstanbul’lar dolusu bir sarışın Kadınla yüreğimde Başımda dumanı tüterken İstanbul meyhanelerinin

İstanbul’lar dolusu bir bezginlikle Gelişimi hatırlıyorum sana İzmir

Ama,şaka bir yana Alıştık birbirimize Sen benim başıboşluğuma Ben senin sıcağına Alıştık İzmir

Bâki’nin köhne lokantasına Duvarları resimli Alay Restoran’a Norveçli’ye,Lolita’ya,Bal Kutusu’na En çok ta Fahri’ye Karşıyaka,Kordon,Basmane’ye Fena alıştım İzmir Sen de kötü alıştın serseriliklerime Gecelerin nâr’alarımı bekler oldu Küfürlerime tiryâki kesildi bulvarların Altı on vapuru bensiz kalkmaz Kötü alıştım sana İzmir İstanbul hayâl-meyâl düşüncemde Sarışın kadını bile unuttum çoktandır İstanbul’lar dolusu bir elemle Ayrılacağım senden İzmir İstanbul’lar dolusu özlemekler Bırakacağım kaldırımlarına Unutma beni sakın! Yine geleceğim (1974 İzmir) Vedat Didari

Yengeçler Dans Eder mi ?

Sanal bir yengeç yaptım sizlere, dans eder mi bilmem ... Lakin her sanal da aklınıza gelmesi dileğiyle. Bazı şeylerin matematikle veya veriyle ifade edilemediği anlarda ...